ABD’de enflasyonun yavaşlaması faiz artırımı beklentilerini şimdilik masadan kaldırdı
SEVGİ CEREN GÖKKOYUN/DILARA VARLIKLI – ABD’de Ekim ayı Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) verileri enflasyonda yavaşlamaya işaret ederken, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz artışlarında sona yaklaşmış olabileceği beklentilerini güçlendirdi.
Ülkenin TÜFE’si Ekim ayında aylık bazda değişiklik göstermezken, yıllık bazda yüzde 3,2 artışla piyasa beklentilerinin altında gerçekleşti.
Piyasa beklentisi TÜFE’nin bir önceki aya göre yüzde 0,1, geçen yılın aynı ayına göre ise yüzde 3,3 oranında artacağı yönündeydi. Enflasyon Eylül ayında aylık yüzde 0,4, yıllık ise yüzde 3,7 olarak gerçekleşti.
Geçtiğimiz ay konut fiyatlarında devam eden artış, akaryakıt fiyatlarındaki düşüşle dengelendi.
Değişken enerji ve gıda fiyatlarını içermeyen çekirdek TÜFE Ekim ayında aylık yüzde 0,2 artışla beklentilerin altında gerçekleşti. Bu dönemde yıllık yüzde 4 olan çekirdek enflasyon son 2 yılın en düşük seviyesini gördü. Çekirdek enflasyondaki yavaşlama, temel fiyat baskılarının hafiflediğine işaret etti.
Verilerin ardından ABD 10 yıllık hazine bonosu faizi 15 baz puandan fazla düşüşle yüzde 4,5’e gerileyerek son yedi haftanın en düşük seviyesine geriledi.
İstihdam verilerinin yumuşama sinyali vermesinin ardından enflasyonun yavaşladığını gösteren bilgiler, Fed’in son faiz artırımını Temmuz ayında yapmış olabileceğini gösterdi.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda gelecekte faiz artırımı ihtimali neredeyse ortadan kalkarken, Fed’in ne zaman faiz indirimine başlayabileceğine dair öngörüler şekillendi.
Fed, uygun şekilde kısıtlayıcı bir duruşa ulaşıldığından ’emin değil’
Fed Lideri Jerome Powell, geçen hafta yaptığı değerlendirmede, ülkede enflasyonun son bir yılda düşüş gösterdiğine ancak yüzde 2 hedefinin üzerinde kalmaya devam ettiğine dikkat çekerek, sürdürülebilir ilerlemenin sağlanması için daha gidilecek uzun bir yol olduğunu belirtmişti.
Ekonomik büyümenin üçüncü çeyrekte oldukça güçlü olduğuna dikkat çeken Powell, önümüzdeki çeyreklerde büyümenin yavaşlamasını beklediklerini ifade etti.
Powell, daha güçlü büyümenin işgücü piyasasında istikrarın sağlanmasına ve enflasyonun düşürülmesine yönelik ilerlemeye zarar verebileceği ve bunun da para politikası tepkisi gerektirebileceği riskine karşı dikkatli olduklarını belirtti.
“Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC), zaman içinde enflasyonu yüzde 2’ye düşürecek kadar kısıtlayıcı bir para politikası duruşu sürdürmeye kararlı. Böyle bir duruşa ulaştığımızdan emin değiliz.” Powell, para politikasının daha da sıkılaştırılması gerekiyorsa bunu yapmaktan çekinmeyeceklerini vurguladı.
Powell’ın açıklamalarının ardından enflasyonda yavaşlamaya işaret eden TÜFE verileri, son iki toplantısında federal fon faizini yüzde 5,25-5,50 seviyesinde sabit bırakan Fed’in enflasyonu yüzde 2 hedefine döndürmek için para politikasını nasıl şekillendireceğini gündeme getirdi. .
Analistler, enflasyonun yüzde 2 hedefine yaklaşmasıyla faiz indirimine ilişkin beklentilerin güçlendiğini, ancak Fed’in enflasyonda kalıcı bir düşüş sağlandığından emin olana kadar para politikasını gevşetmeye başlamayacağını belirtti.
Büyük ABD bankaları faiz oranı talepleri konusunda farklı görüşte
Morgan Stanley ekonomistleri Fed’in enflasyonun soğuması nedeniyle önümüzdeki iki yılda büyük faiz indirimleri yapacağını öngörürken, Goldman Sachs analistleri para politikasındaki gevşemenin daha geç başlayacağını ve daha düşük faiz indirimleri yapılacağını öngörüyor.
Morgan Stanley araştırmacıları, Ekim ayı enflasyon verileri öncesinde yayımladıkları gelecek yıla ilişkin görünüm raporlarında, Fed’in 2024 Haziran ayında, ardından Eylül ayında ve dördüncü çeyrekten itibaren her toplantısında faiz oranlarını 25 baz puan düşürmeye başlayacağını ifade etti. politika faizinin 2025 sonunda yüzde 2,25 olacağını söyledi. -2,50 aralığına düşeceğini ifade etti.
Goldman Sachs ise ilk 25 baz puanlık indirimin 2024 yılının son çeyreğinde yapılacağını, ardından 2026 ortasına kadar her çeyrekte indirim yapılacağını, politika faizinde ise toplam 175 baz puanlık indirim yapılacağını öngördü. federal fon oranının yüzde 3,5-3,75 aralığına düşmesi.
“Bu veriler yavaş yavaş dengeyi Fed’in gelecek ay faiz oranlarını artırmaması lehine değiştirdi.”
American Enterprise Institute (AEI) Kıdemli Uzmanı Steven Kamin, Ekim ayı TÜFE bilgilerinin kısmen cesaret verici olduğunu belirterek, özellikle Eylül ayında yüzde 0,3 olan çekirdek enflasyonun Ekim ayında yüzde 0,2’ye gerilemesinin ve enflasyondaki gevşemenin olumlu olduğunu söyledi. Enflasyon hizmet fiyatları üzerinde yoğunlaştı.
Verilerin enflasyondaki düşüş eğiliminin geçen yıldan bu yana devam ettiğini gösterdiğini belirten Kamin, Fed’in faiz indirimi yapması için bunun gerekli olduğunu vurguladı.
Kamin, Aralık toplantısında Fed’in faiz artırımı yapıp yapmayacağı konusunda kararsız olduğunu ancak bu verinin yavaş yavaş dengeyi Fed’in önümüzdeki ay faiz artırımı yapmaması lehine değiştirdiğine inandığını belirterek, “Mevcut eğilimler bu şekilde olursa Enflasyonun daha da yumuşaması ve işgücü piyasasındaki gevşemenin devam etmesiyle birlikte, “Bunun sıkılaşma döngüsünün sonuna gelindiğinin sinyali olduğunu söyleyebilirim.” dedi.
Ancak Kamin, enflasyon canavarının yenilmesini sağlamak için Fed’in önümüzdeki yılın ikinci yarısında faiz oranlarını mevcut yüksek seviyelerde tutmasını beklediğini belirterek, fiyatların yeniden hızlanacağına dair herhangi bir işaretin kolaylıkla daha fazla sıkılaşmaya yol açabileceğine işaret etti. .
“Fed’in para politikasının işe yaradığını teyit ediyor”
AEI Kıdemli Uzmanı Desmond Lachman da beklenenden iyi gelen TÜFE verilerinin enflasyonun düşüş eğiliminde olduğunu ve Fed’in para politikasının işe yaradığını doğruladığını söyledi.
Lachman, “Bu, Fed’e Aralık ayındaki politika toplantısında faiz oranlarını artırmaması için her türlü nedeni veriyor” dedi. söz konusu.
Fed’in son 18 ayda uyguladığı agresif para politikası sıkılaştırmasının tam etkilerinin görülmeye devam edeceğine işaret eden Lachman, şunları kaydetti:
“Ayrıca ticari gayrimenkul sektöründe, kredilerin gelecek yıl büyük ölçekte temerrüde düşmesiyle finansal sistemde ciddi sorunlara yol açabilecek gerçek sorunlar olduğuna inanıyorum. Bu, Fed’in faiz artırım döngüsünün sona erdiğine ve faiz artırımı döngüsünün sona erdiğine inanmamı sağlıyor. Fed, zayıflayan ekonomiyi canlandırmak için gelecek yıl faiz oranlarını düşürecek.” Bu seni mecbur kalacağına inandırıyor.”
“Enflasyonun yavaşlaması için daha gidilecek uzun bir yol var”
ING Grubu Uluslararası Baş Ekonomisti James Knigtley, enflasyon verilerinin ardından yayınladığı analizde, ABD enflasyonundaki yavaşlamanın henüz kat etmesi gereken uzun bir yol olduğunu belirtti.
Yüksek borçlanma maliyetlerinin ekonomik aktivite ve şirketlerin fiyatlama gücü üzerinde giderek daha fazla baskı yaratacağını kaydeden Knigtley, önümüzdeki iki çeyrekte enflasyondaki düşüşün temel sebebinin konut kiralarındaki artıştaki yavaşlama olacağını ifade etti.
Fed Başkanı Powell’ın “hızlı sıkılaştırma temposu dikkate alındığında hala mümkün olabilir” açıklamalarının, soğuma belirtileri gösteren ekonomideki enflasyonla mücadele baskılarını daha da artıracağına dikkat çeken Knigtley, manşet enflasyonun yüzde 2-2,5 aralığında olacağını söyledi. Nisan ayında çekirdek enflasyonun ise 2024 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 2’yi test edeceğini tahmin ettiklerini de kaydetti.
Knigtley, önümüzdeki yaza kadar yüzde 2 enflasyonun mümkün görülmesi nedeniyle faiz indirimlerinin fiyatlandırılmasının daha ağırlaşacağını belirtti.
bahcesarayhaber.com.tr